Biz neyiz, neciyiz?
Bizler on parmaklı, iki bacaklı, iki kollu, iki gözlü , bir akıllı, bir kalpli insanlar neyiz? Bitki mi , hayvan mı, kişi mi, doğa mı, evren mi, yoksa Tanrı mıyız ? Bana kalırsa hepsinden bi gıram olmalı diyen mahluklarız , yani yaratıklar. Ve bizler sokaktaki itoğlu itler gibi başıboş programlanmamışızdır diye düşünüyorum. Bizleri yaratan yüce bir Mühendis var Alexandar Pope’nin söylediği gibi. Ve bizleri yaratan en karışık bilgisayarlardan daha karışık ama basitçe yaratmış. Bizler androidlerin en son merhalesi gibiyiz. Yani Robocop’tan aşa yanımız yok dahası yukarımız var. Ve nasıl çalışırız biz insanlar? Kalbimiz Tanrı-yapımı saat misali ayarlanmış tik tak tik tak çalışıyor. Dahası aklımızda bilgisayar işlemcisi gibi çalışıp gidiyor. İnanılmaz ama gözlerimiz beş yüz yetmiş dört mega piksel kamera vs…
Şimdi yakışıklı bir soru. Böyle harika, kompleks bir yaratığa bir yazılım hazırlamıştır değil mi Yüce Zeka? Elbette. Peki nasıl bir software yani yazılım hazırlamıştır yüce Mühendis? Sanki Bill Gates’ in windows gibi yada linux gibi diyen aklınızın seslerini işitiyorum… Bence bizleri yaratan Yaratıcı bizlere göksel, ilahi bir işletim sistemi vermiş, mükemmel kusursuz. Ne mi? Bir meleğin itinalı kargoculuğuyla gelen, çağların en büyük network’ü yani ağı dindir! Din nedir? Din güneştir ve her cinsten karanlıkları aydınlatır. Geceyi aydınlatır, geceye dönüşmüş gündüzleri aydınlatır. Hatta geceleşmiş, kararmış felsefeleri aydınlatır hem de bir huzmeyle bile. Dahası belki de en önemlisi iç karanlıkları aydınlatır. İçiniz gün ortası gibi aydınlık mı yoksa gecenin leylesi gibi karanlık mı? Benimkini sorarsanız biraz aydınlık biraz karanlık yani loş bir içim var. Tam manasıyla araftayım gene… Allah ötedeki araftan korusun beni ve bizi…
Son tahlilde, herkes bu göksel işletim sistemini belleğine adam akıllı kursa ve gücün yettiği kadar uygulasa sorun ,kargaşa çıkar mı? Saat gibi dönmez mi feleğin çarkı? Çıkar mı hem içsel dünyada hem de dışsal Dünya’da? Hani bir söz var ya “ herkes evinin önünü süpürse her yer pir u pak olmaz mı ?” diye ben de ona benzer bir sözle kapatmak istiyorum celsemi: Herkes Göksel İşletim Sistemi kursa kendisine bırak Dünya’yı kâinat pir u pak olmaz mı?
üzerine yemin edilen o "Tarık", delen yıldızdır.
YanıtlaSilkaranlıkları aydınlatan, sabahın ilk yıldızı.
bunu gibi,
yine kalpleri aydınlığa çağıran, Rabb'in son çağrısıdır.
işte böyle.