-a sweet kind of narrative poem-
Bir leyl vakti bir yıldız yürüdü
ve bir anda gözümü mistik bi hayal bürüdü
önümde bana benzer bir çocuk yürüdü
kahve gözlü bir çocuk..
çocuk duyumsamadan dünyaya düştü
sonra hava soğuktu üşüdü
üzerine bi yaprak bürüdü
yemyeşil beş parmaklı bir yaprak..
o yaprak annesi oldu
yalancı annesi ,ve verdiği acı süttü
çocuk yaprak annesine küstü
üzülerek küstü...
ve gökyüzüne baktı
çok dardı sıkıştı kaldı
ve üzerini bi öksüzlük kapladı
koyu bi öksüzlük...
ve dayanamadı öksüzlüğe
belki annesizliğe
ve de en kötüsü cennetsizliğe
aslında ademliğe
Ademliğe...
Çünkü o Adem idi
ilk insan ilk kişi
Hz Adem idi
ve insanlıktı ilk işi..
baktı işi kolay değildi
hiç mi hiç değildi
çünkü o ilkti
Rabbi çamur biriktirdi
ve ruhundan üfürüverdi
ol dedi oluverdi
bir prototipti
esrarengiz bir prototip..
ve gözlerini mai göğe dikti
tiz perdeden seslendi
Rabbimmm! dedi
Rabbi hemen yetişti
gökten şefkatini indirdi
yaratıcılık şefkatini...
ve yaşatıcı uyararak ekledi :
"bu dünya imtihanlı bir mekteptir
hayat ise senin öğretmenindir
derslerine çalış, mektebini bitir
yanıma gel tamam mı" dedi
Adem dinledi dinledi
kısık sesle "başım gözüm üstüne
tamam" dedi
ve giderayak rabbi şunları söyledi:
"Adem kısaca adam ol bana yeter "dedi
Adem hafif bi korkuyla gülümsedi
"tamam efendim inşallah" dedi
inşallah...
ve içi kıpır kıpırdı
karma karışıktı
incir ağacının altına oturdu
öylece düşünedurdu
ve bir anda çocuk ortalıktan kayboldu
gözlerimin önünde yok oldu
şöyle sağa sola baktım
bi türlü bulamadım
apansız bir melek önümde zuhretti
üç tane kanadı var idi, ve gülümsedi
ve bana kocaman bir yardım etti
"O aradığın çocuk sende!" dedi
der dermez birden sarsıldım ve aydım
hepsi incir gibi bir hayalmiş altı saniye sonra anladım...
ve bir anda gözümü mistik bi hayal bürüdü
önümde bana benzer bir çocuk yürüdü
kahve gözlü bir çocuk..
çocuk duyumsamadan dünyaya düştü
sonra hava soğuktu üşüdü
üzerine bi yaprak bürüdü
yemyeşil beş parmaklı bir yaprak..
o yaprak annesi oldu
yalancı annesi ,ve verdiği acı süttü
çocuk yaprak annesine küstü
üzülerek küstü...
ve gökyüzüne baktı
çok dardı sıkıştı kaldı
ve üzerini bi öksüzlük kapladı
koyu bi öksüzlük...
ve dayanamadı öksüzlüğe
belki annesizliğe
ve de en kötüsü cennetsizliğe
aslında ademliğe
Ademliğe...
Çünkü o Adem idi
ilk insan ilk kişi
Hz Adem idi
ve insanlıktı ilk işi..
baktı işi kolay değildi
hiç mi hiç değildi
çünkü o ilkti
Rabbi çamur biriktirdi
ve ruhundan üfürüverdi
ol dedi oluverdi
bir prototipti
esrarengiz bir prototip..
ve gözlerini mai göğe dikti
tiz perdeden seslendi
Rabbimmm! dedi
Rabbi hemen yetişti
gökten şefkatini indirdi
yaratıcılık şefkatini...
ve yaşatıcı uyararak ekledi :
"bu dünya imtihanlı bir mekteptir
hayat ise senin öğretmenindir
derslerine çalış, mektebini bitir
yanıma gel tamam mı" dedi
Adem dinledi dinledi
kısık sesle "başım gözüm üstüne
tamam" dedi
ve giderayak rabbi şunları söyledi:
"Adem kısaca adam ol bana yeter "dedi
Adem hafif bi korkuyla gülümsedi
"tamam efendim inşallah" dedi
inşallah...
ve içi kıpır kıpırdı
karma karışıktı
incir ağacının altına oturdu
öylece düşünedurdu
ve bir anda çocuk ortalıktan kayboldu
gözlerimin önünde yok oldu
şöyle sağa sola baktım
bi türlü bulamadım
apansız bir melek önümde zuhretti
üç tane kanadı var idi, ve gülümsedi
ve bana kocaman bir yardım etti
"O aradığın çocuk sende!" dedi
der dermez birden sarsıldım ve aydım
hepsi incir gibi bir hayalmiş altı saniye sonra anladım...
O'nun hikayesi, bütün insanlığın hikayesidir;
YanıtlaSilprototip çok yerinde bir deyim olmuş.
farkında mısın artık yazdıklarının farkının?
eskilere bir göz at. sonra konuşalım.
tşk can elif .
YanıtlaSilevet
tarz, şekil , oturuyor artık zannımca.
eskiden bi kaos vardı
artık dindi gibi.
pztf :)