Sana arzuhal etmek
Yatsı sonrası
Leyla gibi kara bir leyl vakti
Dilsiz avuçlarım çanak anteni gibi göğe açık
Yüzsüz parmaklarım yüce kapının demir tokmağında
Ya Evvel ! Ya Ahir!
Uhut dağı gözyaşlı
Hendek cefalıdır
Sana giden yollar
Dikenli yollar
Şimdi sıcak bir çöl rüzgarı esiyor yüzüme
Peygamberlerin enfes nefesi
Püfür püfür
Ya hâdi !
Mahrum bırakma hidayet rüzgarlarından bizi
Ayı kendinden geçiren
Gül yüzlü ,bülbül sözlü Sevgili hatırına
Yol yorgunu bulutlardan üstüme
Bardaktan boşanırcasına
Işıl ışıl sabır boşalt !
Bir de unutmadan gidilene boş gidilmez imiş
Bu içten niyazlarımın yanında çuval dolusu
Kara günah getirdim Tanrım
Şimdi senin kapının önüne bırakıyorum
Senden bir lutuf
Bir de binbir merhamet diliyorum!
Ya Rahman u ya Rahim!
Allah’ım
Bir filozofun düşünceleriyle
Bir peygamberin hisleriyle evrim
Geçiriyor yüreğim ve aklım
Yağmur var Mekke’de ve pırıl pırıl güneş
Ve gökkuşağı gibi zuhrediyor inananlar
Ve lebbeyklerle gezegenler durmasız tavafta
Ya Zahir! Ya Batın!
Dünyanın kalbi kara kare Kâbe gözümün önünde görüyorum
Tanrım sen de şefkat dolu kalbini dinleyeceksin umuyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder