İnsan gel-gitlerinde aklını mı dinlemeli kalbini mi?

29 Temmuz 2009 Çarşamba

Güzellik ve Çirkinliğin Hikayesi




Güzel ile çirkin birgün seyhan nehrine yüzmeye gitmişler. Nehre varınca ikisi birden üstlerini çıkarıp suya atlamış.Bir müddet yüzdükten sonra çirkin sudan çıkmış, güzel yüzmeye devam etmiş. Çirkin suyun kenarına geldiğinde yerde duran kıyafetlere bakmış.. Bir kendi kıyafetine birde güzelin kıyafetine bakmış.. Hemen güzelin kıyafetini giyip ordan uzaklaşmış. Bir müddet sonra güzel sudan çıkmış, bakmış ki kıyafetleri yok. Yerde çirkinin kıyafetleri var. Çıplak dolaşamayacağı için çirkinin kıyafetini giymiş.İşte o günden beri,kadınlarla erkekler güzel ile çirkini ayırt edemezler.Yalnızca güzellik ve çirkinliği önceden bilenler ,kimin hangisi olduğunu tanırlar.Elbiseye aldanmazlar...



Gerçek güzellikleri görmemiz dileğiyle...
Ve bu konuda Büyük ustad Hugo nun şu dizeleri
şimşek gibi çakıyor beynimde :
" Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? "
hayırlısı!..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder