Tamamen şaşkın gemiler! Tamamen meçhul yönler! Bi anda sağa,sola,öne arkaya GELİP GİDİYORUZ AKLIN ve KALBİN GEL-GİTLERİNDE!
İnsan gel-gitlerinde aklını mı dinlemeli kalbini mi?
25 Kasım 2009 Çarşamba
Kendi Kendine Dua
Sırılsıklam
Bir kelimeyle yok-tan her şeyi var-layan Sonsuz'a gücümüzün yettiği kadar kullukla...
Sana geliyorum
Sırılsıklam bedenim ve ruhum
Beni var-layanım
Yok-layanım
Allahım!
Senin aşk yağmurun öyle müthiş ki
Islanıyorum
Uslanıyorum
As-lanıyorum
Ve söz veriyorum
Kendimi kurutmayacağım
Heveslerimin kurutma makinesiyle
Ve öyle uzatmayacağım
Lamı cimi yok
Türkçenin
Seni çook seviyorum
O kadar.
Elfatiha!..
22 Kasım 2009 Pazar
Sen neredesen ah yar?
Gökyüzü Denizinde Balığa Ne Dersiniz?
Bi anlığına zamanı, mekanı, elinizdeki fareyi, kılavyeyi bi kenara bırakıp fantazi dünyasına kanatlanmak ister misiniz? Sizi gökyüzüne götüreyim.Hadi bakalım : 3 ,2,1 Çırpıyorsunuz kanatlarınızı...
İçimden şöyle
Gökyüzü denizine
Patika yollardan
Yürüme gitmekler
Geliyor
Ve
Yanıma da olta yem alıp
Bir iki yıldız avlamak
Geliyor
Ya sen aşkım
Gelir misin ?
İstersen
yüzeriz gökyüzünde
Balıklar gibi
Ne dersin?
İstemezsen sen kenarda
Göksel Çimenlerde oturup beklersin
Olur mu canım , ne dersin?
Hem yakaladığımız balıkları yarın
Güneşte mangal yaparız
Tamam ?
Ve sen İstersen
yıldızın kucağında
Hasbihalleşiriz
Bi senden bi benden
Bi benden bi senden
Bi bizden sonra da hep bizden bahsederiz
tamam
ve İstersen
karşımızdaki ayKızkulesine
götürüm seni
ve son olarak da eşsiz güneşe
hayatımızı namaz kılmaya gideriz
bakmışsın yanmadan geçeriz
Cibrilin son durağı sidretül müntehaya
ve bir de bakmışsın mutlak mutluluk avuçlarında
ve hep bakmışsın sonsuz sonsuzluk ayaklarında
ve hep ordayız,
ve Dünya'ya hiç dönmek istemeyiz.
ve hiç Dünya'ya dönmek istemeyiz!
Nihayetinde Dünya'yı bize döndürürüz biz…
19 Ağustos 2009 Çarşamba
Zamane bir kalp ve akıl masalı!
Belki biz cahil insanlar çoğalttık
O gizemli noktayı,
Belki küçücük bi daireydi
Belki biz büyükçü insanlar büyüttük
O garip daireyi,
Belki daha neler olacak
Belki biz yaratıcıcı insanlar
Daha neler neler yapacağız
O’na, Zaman’a,
Bilemiyorum yine.
Zaman yirmi artı birinci asır
Her yer beton her yer makine
Bense bakıyorum işime
Tüm kalplerinden ve akıllarından
Takır tukur , bozuk bozuk
Mekanik ses gelenlerin aksine.
Zaman zaman zaman
Ne zaman geldi
Ne zaman geçti bunca zaman
Yirmi artı bir yıl olmuş peh
Nüfus cüzdanımda yazıyormuş
Annem söyledi
Hayret Allah Allah!
Hadi ordan! diyecem
Ben olsa olsa
Bir gün ya da bir az gün
Kalmışımdır anca diyecem
Olmayacak!
Niye miymiş?
Zaman izafiymiş, göreceliymiş
Yani sana göreceymiş bana göreceymiş
Ahirete göreceymiş Allaha göreceymiş
Aklım yine yine dumurda
Kalpler şöyle diyor da
Görelim mevlam mevlaca neylemiş
Neylemişse güzelce eylemiş
Fakat heyhat gel gör
Akıllar akıllarınca
Şu uzayan uzayda hala darda...
17 Ağustos 2009 Pazartesi
Bu haklı Dar-gın-lık!
Dargınım arkadaş
Aklımdaki kalbimdeki her şeye
Dargın
Hayallere, düşüncelere
Ve ümitlere, hedeflere
***
Dargınım ya Âdem
Dargın
Babama
Anama
Abime
Kız kardeşime
Ve akrabalarıma
***
Dargınım ya Muhammed
Dargın
Dostlara
Arkadaşlara
Sevdiklerime
***
Dargınım Tanrım
Dargın
Sana, bana, bize
Kaderimize
Kusura bakma,
Darılma Allahım
Dargınım dargın
Ama küs değilim
Olamam ki
küsebilir miyim ki
ben
sana?!.
çocuk >ihtiyar keşke ve Tanrı
Onlara İsyan!
16 Ağustos 2009 Pazar
Bence Dünya ?
Ağlamak mı ...
Hep ağlamaktasın, sen…]
[kah dışına kah içine]
[Ey ben!]
2 yolla 1 ağlayabilirsek yada 2 ağlatılırsak
Duvarsözleri gibi dünyaya ,tarihe sözler :
-Ağlayarak geldik, ağlayarak gideriz…-
-Hayatta, Ağladık,ağlıyoruz,ağlayacağız!..-
***
Bebekken bedenimiz için,
Gençken kalbimiz için,
Yaşlıyken ahiret için
ağlayacağız...
*****************************************
Allah ağlatsın
Güldürecekse...
Çocuk Ağla ve Uyan!
Çocuk
Ağla ve uyan
Ağlayabiliyorken
Bak zaman seçerek geçiyor
Tüm ihtişamıyla tüm hızıyla
Miras bıraktığı pişmanlık kızıyla
Sevinç oğluyla
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
Ağla ağlayabiliyorsan
Duy tik tak, oh oh! Zevk ü sefa
Duy tik tak, ah ah! keder eza cefa
Duy tik tak ,hu hu! Huzurlu bir kafa
Duy tik tak, geçiyor zaman
Çocuk acele et davran
Nerde hani vicdan
Çocuk n’olur aman
Uyan!
**
Dokun hızla yürüyor zaman
tıpkı başsız kuyruksuz zehirli bir yılan
Nasıl da korkunç nasıl da kaygan
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
**
Tat zamanı hayat özenle hazırlanan
Tatlı ağudan
Bi bıyan
Hele bi ban da yan
Olursun giryan u ziyan
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
**
Bak ne diyor Yaradan
Duy ne diyor peygamberi zişan
Hayat hem rüya hem güya imtihan
Doğrudur kesin sadaka rasulallah inan
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
**
Uyan artık n’olur ulan
Sarhoş bak var mı hiç mezardan geriye yol bulan?
Ne yok mu kekeleme duyamıyorum lan?
İnsan noksansın tamam ol aşk ile sulan
Hey gidi Dünya sen gece gündüz pus ulan
Olsan da güya hoş bir yemek göklerden sunulan
Değil misin daha sonra, kabirde, mahşerde
Keşkelerle feryatlarla kusulan?
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
Kokla hayat asırlanmış da nasıl da bayat
Üf leş gibi susamlı somun ekmek gayat
Hemen bir elinle burnunu kapat
Durma hadi diğeriyle fırlat!
Hayat vallaha ekmek çarpsın ki bayat
Çocuk sen uslan ahirete doğru filizlen boy at
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
**
Düşün cehennem alt ,
Cehennet orta ,cennet üst kat
Üst kat için para lazım işte dünyayı kullan sat
Billahi iyi para eder evlat
Ooh cennet istediğin gibi çek de yat
Tamam, mı evlat?
Sen Dünyada değil ahirette yat
Cennet üst cehennem alt kat
Ya çok soğuk ya çok sıcak
Kâfirlere ebedi sana belki bir mühlet kiralık daire olacak
Eee ahirette senin seçme şansın olmayacak
Dünyada ne ektinse orda senin hasadın o olacak
Allahu âlem ama tablo böyle fesat kesat tezat olacak
Çok sıfatı iki katta da egemen olacak
Alt katta korkuyorum çok kan akacak
Çok da yanan olacak, çok da ağlayan olacak
Çok ah çok eyvah bedenine hükümdar olacak
Çocuk aman
Üst katta ise çok mutluluk güzellik sevinç neşe
Herkese memur kul köle olacak
Önden giden atlılar, akrabalar,yarlar
Orda hazır nazır olacaklar
Bunlar kıyafet değiştirse de olacaklar
Çocuk görüyor musun ?
Dört kitap dahil kainat kitabı neler haykırıyor
Bu haykırışları hem akıl hem kalp rahat duyuyor
Duymayanlar ise emin ol mühürlü kalp kullanıyor
Görüyor musun ay ve yıldızlar kün fe yekün diyor
toprağa, suya, ateşe,havaya sor
hepsi ta üreğinden Allah diyor
Çocuk n’olur aman!
Uyan!
Bak şuurlu akıl ne diyor
O ol diyecek hemen olacak
Zor yok ki ona akşam güneş ölecek
Sabah dirilecek
Kişin ölen dünya baharda dirilecek
Ona hepsi kolay
Bunlar fizikötesi olay
Aşktan ne anlar ki akil ve ay
Lakin anlamadığını anlaması işte 14 ü dolunay!
Oysa kalbe bunlar düğün bayram şinanay
Hadi bu kadar kâfi, yeter artık ay!
Geçen günlerini kalan günlerini say
Bildiklerini bilemediklerini say
Gördüklerini göremediklerini say
Duyduklarını duyamadıklarını say
Tattıklarını tadamadıklarını say
Koktuklarını kokamadıklarını say
Dokunduklarını dokunamadıklarını say
Değil mi bu kadarı kâfi, yeter artık gayrı ay!
Nasıl da atlamaz bu çetrefilli dünya engelini akıllı tay?
Bu kadarı kâfi, yetti gayrı ister ay ister cay!
Ya yaradılış ağacının taptatlı meyvesi cennete kay
Ya da apacı, ağulu cehenneme! vay!
Haydi bay bay bay!
bay bay!
bay!
Zelzele-Deprem
Depremler kaçınılmaz hem maddi hem ilahi bir olay
kaçak yapılar, paragöz müteahitler ,ve öyle veya böyle ölenler
Yüce Yaratıcı Rahmet eylesin ve Sabır eylesin ,Gülücükler Versin
17 Ağustos ve tüm depremzedelerine...
Yerden değil ki ta sonsuz göklerden geliyor zelzele
El uzatmazsın da neylersin bu kavi, mucize ele
Meraklı çocuk kafayı hiç yorma hele ,nafile!
Kalbet! Bu manevi, fizikötesi iş, kalbi bi mesele…
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Partenogenetik şiir
Akıllarınca konuşuyorlar
Meryem oğlu İsa babasız nasıl doğdu diyor akıllılar
O halde ya sayısızca babasız doğan arılar, afidler?
Hayırdır aklınız almadı mı ?
Kalbiniz yok mu ey kalpsizler?
O halde kalbinizi dinler misiniz?
Dinlerseniz iyi edersiniz
Kâinatın seyyahı âdemin çocukları!
Size akıl ve kalp verilmedi mi?
Alın kollarınıza bırakıyorum
Buyrun babasız bir çocuk da bu şiir...
3 harf Aşk ve 3 hece Emily!
Kıpkızıl kanatlarında
Bensiz beni
Efsunlayıcı şarkılarıyla
Kâh Everestlere çıkaran
Kâh da bendeki beni
Ölü cenaze marşlarıyla
Marianalara gömen üç harf tek hece
Aşk
Ne diyebilirim ki Ona dilince
Ey Aşk!
Ne?
Söyle onu ona söyleyeyim!
Kalbimden ne fışkırırsa seller gibi
Aklımdan hangi lavlar gelirse
Onun kalbine doğru
Topraktan arklar yarıp
Akıtacağım
Belki
Belki böyle ulaşırım ona
Selleşecek damlalar gibi
O sevdiğim güzelim Emily
İnsanı kâh pembe bulutlara götüren
Kâh da umarsızca kara çukurlara itiveren
Aşk
Ne diyebilirim ki Ona dilince
Ey Aşk!
Ne?
Söyle onu ona söyleyeyim!
Yırtık pırtık kalbimden ne sağılırsa
Onlardan kıpkırmızı ve sökük bir kalp dikip
Ellerimle Ona göndereceğim, olursa Cibril’le
Belki
Belki böyle anlar bensiz beni,
Doğunun mistik kalpçileri gibi
Civelek yârim Emily
Yoksa en iyisi –aşkım Emilime-
Öğrenilmiş kalpsizlik deyip
Sen ne anlarsın yaftasını yapıştırsam
Daha mı akıllıca, daha mı kalplice olur?
Bilmiyorum.
Bilmiyorum.
Bilmiyorum.
Bilmemek Ahhh Emily
Nasıl da acıttı
Nasıl da acıtıyor
Ve nasıl da acıtacak
Yani dağları eriten ben Davud
Ovaları ağuçlayan ben Herkül
Bilmemek karşısında
Bir sineğe yenilecek Nemrut gibi
Öylesine aciz öylesine çaresiz…
Yeniliyorum .
Ve bilmek
Her yöndekileri
Her mekândakileri
Her zamandakileri
Bilmek
Bilmiyorum ama canım Emily
Bilmek
Allahın bize çok gördüğü
Çok bir şey olmalı
Çok bir şey.
Bil-mi-yor-um
Bil-mi-yor-um
Bil-mi-yor-um.
Emilim bak bana
Sade benden içerdeki bana
Ve inan bana
Muhammed gibi Eminim
Neyse Emilim uzatmayacağım
Söylemem lazım
Artık gidiş vakti
Gitmem lazım
Ve ben gidiyorum
Ceketimi, cüppemi, sarığımı, kefenimi
Ve hayalini, bakışlarını, hatıralarını peşin alarak
Esen kal
El-veda Emilim.
4 Ağustos 2009 Salı
Biraz karikatür biraz tebessüm :)
Yaş 35 Tamam da Ne diye Dante Gibi Yarısındayız Ömrün Peki?
OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
şairin niye dante gibi 35 yaşındayız dediği gün gibi ortaya çıkıyor...
giriş :
1300 yılının cuma günü Dante 35 yaşındadır. Dante, şiirde bunu "Yaşam yolumuzun yarısında" (Nel mezzo del cammin di Vita Nostra, kanto 1:1) mısrasıyla dile getirir.[3]
İlahi Komedya nasıl bi eser?
Dünya şiirinin başyapıtı İlahi Komedya, Dante'nin Cehennem'e, Araf'a ve Cennet'e yaptığı düşsel bir geziyi destanlaştırır. İlahi Komedya, 14 233'e ulaşan toplam dize sayısı ile, şiir tarihinin en uzun soluklu şiiridir. Dante'nin 1300 yılının 7 Nisan Perşembe gecesi başlayan gezisi bir hafta sürer, Dante'ye Cehennem ve Araf yolculuğu boyunca Latin şair Vergilius rehberlik eder. Araf'ın tepesinde Vergilius yerini, Cennet'te Dante'ye rehberlik edecek olan Beatrice'ye bırakır. Dante, Beatrice'yi ilk kez gördüğünde kendisi dokuz, Beatrice sekiz yaşındadır. Dante, ömrü boyunca Beatrice'ye bağlı kaldığı gibi, düşünce dünyasının da esin kaynağı olur Beatrice. Vergilius'un Aeneis destanını örnek alan ve sıradışı bir aşka mitoloji, tarih ve kutsal metinlerle de desteklenen gerçeküstücü bir ortamda yakılan bir ağıt olarak da değerlendirilebilecek olan İlahi Komedya'nın, tarih ve felsefeden dinbilime, gökbilimden geometriye uzanan bir ansiklopedi niteliği taşıması da bir başka özelliğidir.
Her ne kadar bu kitabı Muhammmedi Arabın (as) miraç olayından aldığı söylense de, kendi kafasına göre yorumlarda bulunsa da , öyle böyle olsa da OKUNMALI!... Okuyacağım ama çook uzun ve pahalı..Bakalım nasip...
Saygı ve Selamla
Esen kalın
Kalp Kapaklarım YOR-GUN!
2 Ağustos 2009 Pazar
Aşkın tarifi mi ?!
Bence aşk tarifsizdir...siz tarif edebilir misiniz? etmeye çalışabilir misiniz?
Bence aşk anlatılamaz...siz ...?
Ben bence şöyle anlattım aşkı:
Şöyle, istendik olsa da istendik değil
Kereme sor gör isteyebilmiş mi ki?
Ah aşk öyle bir şey ki
Şöyle, duyulur olsa da duyulur değil
Kereme sor gör duyabilmiş mi ki?
Ah aşk öyle bir şey ki
Şöyle, dokunulur olsa da dokunulur değil
Kereme sor gör dokunabilmiş mi ki?
Ah aşk öyle bir şey ki
Şöyle, tadılır olsa da tadılır değil
Kereme sor gör tadabilmiş mi ki?
Ah aşk öyle bir şey ki
Şöyle, aşk anlatılır olsa da anlatılır değil
Kereme bak gör anlatabilmiş mi ki?